Terri, 15 yaşında kilolu bir lise öğrencisinin yaşadığı dramı konu alıyor. Dram diyorum evet çünkü o yaşlarda çok zor olan dış görünüşe göre değerlendiilmeyle karşı karşıya Terri. Ha bir de sanki büyüyünce değişecekmiş gibi…


Terri, 15 yaşında kilolu bir lise öğrencisinin yaşadığı dramı konu alıyor. Dram diyorum evet çünkü o yaşlarda çok zor olan dış görünüşe göre değerlendiilmeyle karşı karşıya Terri. Ha bir de sanki büyüyünce değişecekmiş gibi…

Milly: Things will go bad. Because that’s always what happens. I’ll hurt you, and I won’t be able to help it…

Cuz I don’t want the same disease That everybody’s got these days…

I kept thinking, ” But I’m theirs. I belong to them.” And then it happened. I died. Really. But even dead, I stayed in my cage, because I just couldn’t believe it. I wasn’t done waiting for them. Just let me wait forever, knowing they will one day come…

Evet Woody Allen’ın son filmi, inanılmaz güzel bir dünyanın kapılarını aralıyor. Film hakkında spoiler vermeden bilgi vermeyi imkansız kılıyor bu durum o yüzden izleyecek olanlar varsa daha fazla okumasın. Bunca zamandır yazıyorum ilk kez spoiler uyarısı yapıyorum hadi hayırlısı…

Kime güveneceksin? Film The Thing olunca güvenmek zor oluyor tabi. The Thing, Carpenter’ın 1982 yapımı aynı isimli filminin remake’i. Bazı farklarla tabi, bundaki değişim dönüşümü daha çok görüyoruz yani aslında uzaylı yaratık insanı alıyor, yutuyor kopyalıyor gibi güzel bir konusu var, benim en sevdiğimden de, daha bir ilkel formda tamamlanıyor, böcek gibi birşey…

Martha Marcy May Marlene kim ki? Geçmişte kötü bir gruba dahil olmuş ve onlarla komin bir hayat yaşamış, bazı tasvip edilmeyecek şeylere dahil olmuş genç bir bayandır. Bugün için ablasının yanına dönmüş ve o anılarını hatırlamaktadır. Çıkamaz o görüntülerden, neredeyse her an yaşar onları. İş öyle bir hal alır ki, bugünü yaşayamaz hale gelir…

Polanski’nin ne yaptığı beni ilgilendirmiyor, nasıl ki zamanında karısının hunharca hamileyken bıçaklanarak öldürülmesi kimseyi ilgilendirmiyorsa. Bunu söylüyorum çünkü bir bildiğim var…

Face blindness isn’t something you just catch, It’s something you lose…

Vampir filmleri tüm canavar filmleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Ben söylemiyorum, Andrew Tudor söylüyor…

Kafam çok karışık Almodóvar, gene yapmışsın yapacağını. Hayır anlatamam da The Skin I Live In‘i şimdi, izlenmesi gereken bir film çünkü. Temalara değinebilirim belki, bunlar benim de bildiğim konular çünkü…

Otto Gross: Never repress anything…

Öyle sıkıldım ki her önüme çıkan filmi izlemekten, iyi yapımlar izlemeye karar verdim. Kimle yarışıyorsam kendimden başka, yani bilsem ne olacak bütün filmleri, sanki madalya takıyorlar. Hayır bide uzmanmışım gibi sorulduğunda aklıma iyi bişey gelmez hale geldim. Beynim sulandı sanırım, neyse bu da bir süreç diyorum ve iyi bir filme geçiyorum…