The Chosen One neden seçildiğini bilmeyen bir adamın hikayesi. Hayatta hiçbir amacı kalmamış, diplerde, çevresini daha fazla mutsuz eden bir adamın hikayesi. Evet yanlış söylemedim, sürekli sorun çıkararak kendi vazgeçmişliğini çevresine yansıtıyor…


The Chosen One neden seçildiğini bilmeyen bir adamın hikayesi. Hayatta hiçbir amacı kalmamış, diplerde, çevresini daha fazla mutsuz eden bir adamın hikayesi. Evet yanlış söylemedim, sürekli sorun çıkararak kendi vazgeçmişliğini çevresine yansıtıyor…

Film iki bölüm halinde çekilmiş ve yok yok. Yani Aleister Crowley’den tutun, Bram Stoker’a, ordan Lovecraft’a, e o olunca da olmazsa olmaz Necronomicon ve Cthulhu Mitosuna oradan da Yog-Sothoth‘a kadar herşey çorba…

Remake severim. Yönetmen birşey söylemek istiyorsa remake yapar. Guillermo del Toro’nun söyleyecekleri varmış, almış 1973 televizyon filmini, baştan yazmış. Don’t Be Afraid of the Dark yer yer gothic korku öğeleri içeren bir film…

Çok üzgünüm pek romantik olamadım bu hayatta. Öyle süslü sözler söyleyemediğim gibi söylendiğinde de inandırıcı gelmedi hiç. Çok da sevmem açıkçası bu türü, en az izlediğim filmlerdir bunlar. Kardeşim korku filmi sevmediği için hep onunla izlerim…

Hayalet filmleri masal gibidir. Öyle gerçek olmayan birşeylerin tasviri gibi. Bu sebepten ötürü ben pek severim. Yalnız; İyi de olması gerekir filmi izleyebilmem için. Yoksa hemen uyurum ve uykumda devamını izlerim…

Transitional Fossil Sonja:Who remains is seen. Şayet eve geldiğinde televizyonda bu film varsa, üzerine yazman gerekir. Hele de ilk izlediğimde dikkatimi çeken kol kesme sahnesiyse o an gördüğüm, mutlaka yazmak gerekir. 127 Hours, zamana dönüp bakması gereken ve zamanda gerçekten sıkışan bir adamın gerçek hikayesi. Ve bu film herkes için değil. Filmin sonundaki kol kırma…