The Treatment (2014)

It’s something kids believe in.
Something they frighten each other with.

The Treatment’ı bütün filmlerimin arasından afişine bakarak seçtim. Afişte bir yüzü yarım adam ve ters dönmüş geriye giden tren rayları var. Hemen yorumumu yaptım ve izlemeye başladım.

Bir polis olan Nick çocukluğunda kardeşinin kaçırılıp kayboluşunu unutamamaktadır. Yakınında yaşayan eski bir çocuk istismarcısı Plettinckx onu sık sık rahatsız etmektedir. Bölgede oluşacak bir takım çocuk istismar suçlarıyla ilgilenen Nick olayları hayatının merkezine koyacak ve suçluları bulmaya çalışacaktır.

Bu tür istismar filmlerine son yıllarda çok rastlıyorum. Herkesin korkusu olduğu ve heyecan dozu yuksek olduğundan olsa gerek göz kırpmadan izleniyor. Sonra bir de olur olmadık yerde çocuklar için endişelenmeye başlıyor insan. Ve bir de lanet okuma tabi ki..

Uykulu Kuytu Puani: 4Bu filmin orjinal bir yanı var mı, yok aslında. Ama yine de Avrupa sineması oluşu çekim teknikleri ve planlarına yansıyor. Amerikan sineması olsa bu asla olmazdı dediğim çok durum vardı filmde. Örneğin, bir Amerikan polisi asla kalabalık bir yerde havuza girerken silahını da çıkarıp ortaya bırakmazdı. Ya da bir Amerikan polisi dövüşmeyi bilirdi hem de en iyisinden. Bu ve bunun gibi ayrıntılar. Çok Amerikan sineması düşkünü olduğumdan değil, ve hatta Avrupa sinemasını daha insancıl bulurum ama şu anlaşılıyor ki o kodlamalar beynime işlemiş ve filmlerde arar olmuşum.

İzlenmeli mi?

Ağızda pek hoş tat bırakmıyor. Özellikle de satır aralarını; “görmenize gerek kalmadan” dolduran biriyseniz mide bulandırıcı olabiliyor.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.