“Our memory is a more perfect world than the universe: it gives back life to those who no longer exist.”
~Guy de Maupassant
Nicole Kidman ve Marion Cotillard bu filmde oynamayı reddetmiş. Fena da yapmamışlar. Yani yeni nesil Pattison hayranı diye çekilmedi mi şimdi bu film? Ben de mi çok ön yargılıyım acaba..
1800’lu yılların sonuna doğrı Paris’te George Duroy karizmatik ama maddi durumu iyi olmayan bir soysuzdur. Soysuzu burada asaletten yoksun anlamında kullandım yoksa kötü bir niyetim yok. Soyluların arasına girebilmek için bir takım soylu kadınlarla ilişkiye girmesi gerekmektedir. Ve bunu da gocunmadan, kaçınmadan, kendisine saygısını kaybetmeden yapar, zevkle, bel ami.
Ben böyle birini tanıyorum da o yüzden bu konu beni oldukça rahatsız ediyor. O da öyle önüne her gelenle, intikam alırcasına, komplekslerini bastırırcasına birlikte oluyor. Ha bir de parmak hesabı sayıyor bunları. Kızgınlığım ona değil, yanlış anlaşılmasın, kendime, vakti zamanında değer verdiğim için böyle bir basit insana kendime kızıyorum.
Bel Ami.. Kitabını okumadım henüz, okuyacağımı da düşünmüyorum. Çok cezbetmedi beni açıkçası bugün 1800’lerin kadın-erkek, sadakat-aldatma gerçeklerini öğrenmem bana ne fayda sağlayacak anlamadım. Belki böyle insanların ne düşündüğünü anlamamı sağlayabilir ama onun için de çok geç. Çıkardım kendilerinin “bel”lerini..
Ve canım Christina Ricci, sen öyle karşılıksız hiç bir şeyi yokken ve gerçekten ve en uzun süre severken keşke hikaye senin üstünde dönseydi.




