Matt King: Paradise can go fuck itself.
Alexander Payne’in uzunca bir aradan sonra çektiği film The Descendants. Benim dikkatimi About Schmidt ile çekmişti ama son olarak da Sideways’le adından söz ettirmişti.
Matt King yani George Clooney Hawaii’de yaşayan işkolik bir avukattır. Bu yüzden ailesine de çok vakit ayıramamaktadır. Bir gün karısı geçirdiği motor kazası sonucu komaya girer ve geride ne bıraktıysa Matt uğraşmak zorunda kalır. Bu arada çocuklarına da çok yakın olmadığı için işler düşündüğü kadar kolay olmayacaktır.
Matt King yani George Clooney Hawaii’de yaşayan başarılı bir avukattır ve ailesine çok vakit ayıramamaktadır. Geçirdiği deniz kazası sonucu komaya giren karısıyla ve iki çocuğuyla ilgilenmek zorunda kalır. Matt tüm bunlarla nasıl başedeceğini bilmemektedir.
Matt King yani George Clooney Hawaii’de yaşayan orta yaşlı varlıklı bir avukattır. Karısı komaya girince iki kızıyla ilgilenmek zorunda kalır. O güne kadar birlikte çok vakit geçirmedikleri için nasıl yapacağını bilmemektedir.
Matt King yani George Clooney başarılı bir avukattır. Komaya giren karısının ardından iki kızıyla vakit geçirmeye başlar bu arada onları yakından tanıma fırsatı da bulur.
Niye yazıyorum böyle çünkü George Clooney aile babası olmuş. Hatta çok da yakışmış bu rol kendisine. Yani o bir baltaya sap olamayan çapkın hallerinden sonra bu rol havada kalmamış hatta tam tersine üstüne oturmuş.
Bu kadar söyleyeceklerim. Film daha 1 ay sonra gösterime girecek ve spoiler vermek istemiyorum. Sadece güzel bir aile filmi olmuş. Küre’yi hak etmiş mi, o işte tartışılır.
Yazamama sebebimi buldum sanırım ben George Clooney’e çok uzağım yani bir türlü sevemedim o adamı. Bu tabiki kötü bir oyuncu olduğu anlamına gelmiyor ama sadece ben sevmiyorum ve onun filmlerine karşı da hep bir seviyeden bakabiliyorum bu yüzden. Belki o da bunu istiyordur, yani böyle bir seviye olmasını.




