Polanski’nin ne yaptığı beni ilgilendirmiyor, nasıl ki zamanında karısının hunharca hamileyken bıçaklanarak öldürülmesi kimseyi ilgilendirmiyorsa. Bunu söylüyorum çünkü bir bildiğim var…


Polanski’nin ne yaptığı beni ilgilendirmiyor, nasıl ki zamanında karısının hunharca hamileyken bıçaklanarak öldürülmesi kimseyi ilgilendirmiyorsa. Bunu söylüyorum çünkü bir bildiğim var…

Face blindness isn’t something you just catch, It’s something you lose…

Vampir filmleri tüm canavar filmleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Ben söylemiyorum, Andrew Tudor söylüyor…

Kafam çok karışık Almodóvar, gene yapmışsın yapacağını. Hayır anlatamam da The Skin I Live In‘i şimdi, izlenmesi gereken bir film çünkü. Temalara değinebilirim belki, bunlar benim de bildiğim konular çünkü…

Otto Gross: Never repress anything…

“My films are sui-generis. It would be nice if they could form their own genre”. (Cronenberg, 1992)…

Ben iki gündür film izlemiyorum aslında ama çokta yazmak istiyorum o yüzden eski ödevini yeni ödevi diye yutturan bir çocuk edasıyla bildiğim bir filmden bahsetmek istiyorum. Filmi daha belirlememiş olmamı çaktırmak istemezdim ama bu doğru. Bakalım bu yazının bir yerinde beynimde ışıklar yanacak diye bekliyorum…

Bazı filmlerde öyle sahneler olur ki, bu çok korkunçtu diye konuşurum filmle. Insidious bu konuda oldukça başarılı…

Öyle sıkıldım ki her önüme çıkan filmi izlemekten, iyi yapımlar izlemeye karar verdim. Kimle yarışıyorsam kendimden başka, yani bilsem ne olacak bütün filmleri, sanki madalya takıyorlar. Hayır bide uzmanmışım gibi sorulduğunda aklıma iyi bişey gelmez hale geldim. Beynim sulandı sanırım, neyse bu da bir süreç diyorum ve iyi bir filme geçiyorum…

Öyle kıvılcım falan çıkacak sanıyoruz herhalde gerçek aşkı bulduğumuz zaman ya da dünya yerinden oynayacak. İşte maalesef bu filmde sağlanmıyor, bu filmi kötü mü yapar peki? Aksine, gerçeğe uygun yapar. Çünkü gerçek hayatta da öyle yeri yerinden oynatacak duygular yok. Filmin sönük kalmasını buna bağlıyorum…

Now I want to understand. How can someone live an empty life? How do you live a life full of nothing? How do you do it?…

1957 yılında bir tren kazası olur ve bir otobüs dolusu çocuk ölür. Bu küçük bir kasabanın kaldıramayacağı derecede acı bir trajedidir. Ve günümüz…

You just won’t die, will ya? – Who are you? Michael fucking Myers?…