Revenge: A Love Story isminden de anlaşılacağı gibi intikam üzerine kurulu bir aşk hikayesi. Sight & Sound’un bu ayki sayısında, 2011’in en iyi filmleri listesine girmeyi başarmış bir film.
Konusuna bakıcak olursak, zeka geriliği olan ve büyükannesiyle yaşayan Wing mahallede seyyar satıcılık yapan Kit’in dikkatini çeker. Büyükannenin ölümü üzerine yalnız kalan Wing’e Kit sahip çıkar. Bu arada fahişelik yapan karşı komşu onları evine alır. Bu arada eve gelen polis komiseri Wing’i de fahişe sanar ve tecavüz etmeye kalkar. Kit Wing’I kurtarır ve polise gider, oraya gelen polis komiseri yarım bıraktığı işi tamamlar, hem de sadece o değil, Kit’e izletmek suretiyle hepsi Wing’e tecavüz ederler. Kit yediği onca dayakla ve uyduruk bir suçlamayla hapse atılır, Wing akıl hastanesine kapatılır, 6 ay sonra hapishane çıkışına gelen Wing tecavüzcülerinden birinin çocuğunu taşımaktadır. Kit ona gene sahip çıkar ve o tecavüzcüleri sırasıyla öldürmeye başlar.
Haklı, çok haklı. Şimdi ben normalde şiddete karşıyım hele bunun görsel olarak sergilenmesinden hiç hoşlanmam ama intikam duygusu yarattığı için bu filmden bu yukarıdaki görüntüyü kestim. Başka türlü can alma haklılık kazanamaz çünkü. Burada bu filmde en saf duyguların nasıl köreltildiği çok güzel verilmiş, beklentisiz sevgi, sevginin o karşılıksız hali ve bir sevgiye sahip çıkma. Bunlar işte Kit’in yaptıklarını haklı gösteriyor.
Bir de affetme var tabi, ama affedebilirsen bunca şeye rağmen.
Ve bu yazının sonunda buldum, bir insana yapılabilecek en büyük kötülük onu kendinden nefret ettirmektir. Filmde de bu var.
Not: Ben bu yazıyı yazarken bahçeme duvardan atlamak suretiyle giren bir köpek köpeğime saldırdı, o dehşet anlarını anlatmam mümkün değil, hiç birşey yapamadım sadece hüngür hüngür ağladım ve ayrılmalarını bekledim. Şimdi konunun rengi değişiyor, insana olunca tecavüz de hayvana olunca adı ne oluyor acaba..




